...ve medya

Hilversum 12 maart 2009 Düsün yazilari 1. ...ve medya Hollanda’da kamuya ait televizyon kanalarindan Kültür ve Sanat programlari icin yola cikan omroepC diye yeni bir girisimin duyurusu geldi gecenlerde. Iyi ki de gelmis. Böylece epeydir baslamak istedigim medya - toplum iliskilerini ele alacak bir yazi dizisine giris icin neden cikmis oldu. Bu cetrefilli konu ile üzerime zor bir is aldigiminda farkindayim. Her seye ragmen tüm eksigi ya da yanlisiyla yazdiklarim ve yazacaklarim samimi görüslerimin ifadesidir. OmroepC (bir cesit kültür kanali) yetkilileri kendilerine gönderdigim basari dileklerime bir mail ile tesekkür yaniti vermisler. Onlarin bu girisimlerini destekliyorum. Umarim yayin hakki icin gereken üye sayisini bulurlar. Sanirim yillik aidati 5 ya da 7,5 euro olan 50 bin üyeye ulasmalari gerekiyor. Bu sayiya ulasabilirlermi bilemiyorum ancak, Hollanda televizyonlarinda daha cok ve daha kaliteli kültür/sanat programlari icin bence desteklenmeli diye düsünüyorum. Hollanda kamu yayinciligi Bildiginiz gibi; Hollanda kamu Radyo ve televizyonlari, Hilversum camiasi diye de bilinen, yayin hakki elde etmis ülkesel tv/radyo kuruluslaridir. Bunlarin disinda bir de bölgesel ve yerel devlet destekli tv kanallari var ancak bunlarin nufuslari pek yok. Asil gündemi yönlendiren Hilversum takimidir. Bunlar konumlarina gore A-B-C v.s diye katagorilere ayrilir ve caplarina göre devlet destegi alirlar. Hollanda 1-2- ve 3.ncü kanali ve ya diger cesitli tema kanallarini kullanirlar. Sezon sonuna yaklastigimiz su siralar bu söz konusu tv kuruluslari yeniden yapilanmalarin telasi icindeler. Ses getirebilecek yeni program arayislari gibi calismalar bir yandan sürerken, diger taraftan da yillardir oldukca rahat icindeyken birden bulunduklari durumun, önlem alinmazsa kötü sonuclara neden olacagi gercegi Hilversum kampinda gergin bir hareketlilik yasatiyor. Ekonomik kriz daha gelmeden kendini burada da hissettirdi . Diger tarafta rakip taraflar saflarda yerlerini almis yanlis bir hareket, kücük bir acik bekliyorlar. Onlarin yerlerini alcak sirada bir cok yeni girisim var. Taraflar birbirlerini pür dikkat izliyorlar. Devletin koltugunun altina girerek, bu konumdan nemalanmak (kamu yayinciligi bazilari tarafindan sadece devlet destegi almak olarak da alginanir) icin ugrasanlar in yani sira, belli idealler dogrultusunda yayinlar amaclayan cesitli görüsü temsil eden bir cok iyi niyetli girisim de yok degil Cogu da lobi girisimleri ardindan kampanyalarina baslamis bulunuyorlar.Üye toplamak icin yogun kosusturma arasinda gorsel ve yazili basindaki medya tartismalari giderek tansiyonu yükseltiyor. Zaman zaman birbirlerini karalama girisimleri ahlak sinirlarini zorluyorsada henüz pek bizdeki gibi meydan kapismalari yok ama medya calisanlaraninda bu ortamda önlerini görebilmeleri biraz zor. Bu nedenden medya calisanlari yeni gelismelerin ardindan ekonomik krizin de etkisiyle paniklemeye ramak durumda. Bu sular simdilerde biraz bulanik, umariz yazdan önce durum aydinliga kavusur. Temkinli olmakda yarar var ancak, Türkiye ye mahsus olarak bildigimiz bir söz; “Burasi Türkiye! Burada her sey her an degisebilir” inanci artik tüm dünya ülkeleri icinde gecerli kelam halinde.. “Biraz da su ekonomik kriz(?)yüzünden” diyor bazilari.Tabi bu arada birbiri ardindan satilan, batan gazetelerin pesi sira, tv de küme düsme tehlikesinde olan LINK, BNN v.s. gibi birkac daha baska kücük bir cok tv/radyo kurulusuda yerlerinde ”hop oturup oturup hop kalkiyorlar”. Ekonomik kriz ardindan Holl. hükümetinin bu hafta sonu krize karsi yöntemler paketi nin medya yi nasil etkilyecegi de ayri bir merak konusu. Hani hep Turkiye'deki medya'dan sikayet ederiz ya! Kültür ve Sanat' in yoklugundan ya da yozlugundan, Iste icinde yasadigimiz Hollanda'daki durumun artik pek de farkli olmadiginin kaniti gibi geldi bana bu OmroepC girisimi. Demek yok ki, OmroepC gibi bir girisime ihtiyac duyulsun. Kültür ve Sanat'in medya daki yeri ve konumu Türkiye deki durum ile her ne kadar karsilastirilamayacak kadar farkli ise de, Hollanda da durumun epeydir pekde ici acici oldugunu söylemek son dönemlerde iyice zorlasti. Bu arada tv/radyo yayin izni icin basvurular arasinda dikkat ceken baska bir girim de kendinden söz ettiriyor. Yabancilari, (kendi degimleriyle liberal müslümanlari da kapsayacak? Mültikültürel ayarda…programlar yapacagini söyleyen Zenit gibi kurumlar ve daha baskalari... Oysa müslümanlara yönelik yayin yapan su anda hali hazirda sorunlu da olsa iki kurum var NIO ve NMO. Acaba bu iki kurum liberal olduklari söylenen kesime hitab etmiyor muda ücüncü bir müslüman kanala ihtiyac dogdu? Yoksa cok kültürlüyüzün ardina sanki icinde yokmus gibi birde liberal müslümanlar eki, kafalarda soru isaretleri yaratmiyor mu?. Gecelim. Azinliklar icinde müslümanlar hep birlikte anildi simdiye kadar. Müslümanlarin ayri anilmalari Pim Fortuyn olayi,11 eylül, Theo van Gogh cinayeti ardindan iyice gündeme geldi. Bügün Hollanda da azinliklardan bahsedilirken birbirlerinden ne kadar farkli olsalarda, genelde cogunlugu olusturan Türk ve Faslilar dan bahsedilmekte ya da tersi. Azinlik = Türk-Fasli=Moslim = sorun1 Ha! tabiki en cok sorun olan azinliklari da artik acikca dile getirmekte bir sakinca yok. Wilders ve Verdonk dan beri bunlari / het moet kunnen/ ya da ‘her türlü hakaret ve assagilama serbest!” anlaminda dile getirmekte bir sakinca yok. Yani söv sövebildigin kadar/ hakaret et edebildigin kadar gibi bir anlayisi yerlestirme cabasi cok acik görünüyor. Sorunlu azinliklar basta Faslilar sonra Antilyanlar ve eeeh… ardindan tabi ki Türkler geliyor. Bu durumda insanin 1.ci olamadik diye üzülesi geliyor... Yoksa dogru olan Gouda kasabasinda(!) Fasli kardeslerimizin yaptigi gibi gencleri kiskirtip kent sakinlerine satastirip olaylar cikartip ardindan gencleri sözde sokaklardan ve krimineliteden uzaklastiracak coook cok ilginc, yaratici projeler uydurarak milyonlarla sayilan devlet kaynaklarinin aktarilmasini saglamak gibi oyunlar mi icat etsek diyor bazi arkadaslar. “Bizi bozar” diye salik veriyorum onlara.. Tüm bunlar politikacilarin oldugu kadar( ya da anlasmali) güvenlik birimlerinin bir oyunuysa mazallah isimiz zor! Insani en cok kaygilandiran ise, özgürlükler acisindan dünyanin en iyi ülkelerinden biri diye bilinen Hollanda da artik normal bir vatandasin bile uyduruk gerekcelerle ya da sózde teknik hatalar yüzünden senelerce haksiz yere mahkum edildigi, gazetecilere güvenlik gerekcesiyle cesitli kisitlamalarin getirildigi gercegi. Kurum ya da bireylere ait kisi haklari ve özgürlükler üzerine mahkemelere yansiyan dosyalarda durumun oldukca vahim oldugu acikca görünür olmasidir rahatsiz edici olan. Önümüzdeki dönem bizleri bir cok yeni olusumlar bekliyor. Medya “temsilcileri ve Hükümet arasinda birtakim görüsmelerin kamuya simdiye kadar yansimayan taraflarina yakinda sahit olacagiz. Politikada oldugu gibi toplum icinde de, gelismelere bagli olarak Medya da dengeler degismeye basladi. Secim tarihi yaklastikca bu daha da belirginlesecek kacinilmaz olarak. Medya da yeni girisimlerden en dikkat cekici olani; Hollanda’nin halen en büyük gazetesi ünvanina sahip Telegraaf gazetesinin Medya komiserligine yayin hakki basvurusu oldu. Ticari ,ozel bir girisimin kamu yayinciligi ve dolayisi ile onun getirecegi finansal olanaklardan pay istemesi ilk bakista garipsenecek bir durum gibi görülebilir. Ancak Sag kesimin sesi olarak da tanimlanan gazete Hilversumdaki hemogonyadan sikayetci olan tek kurulus degil. Pim Fortuyn dan beri Hilversum Camiasi diye bilinen yapinin solcu oldugu suclamasida epey eskiye dayanir. Söz konusu camia da basi ceken kuruluslarin cogunlugunun (NOS/VARA?NPS/VPRO v.d.)Hilversum camiasinda sol agirlikli olduguda bilinen bir durum ancak bu yapinin icinde bulunan baska büyüklerden TROS, AVRO, KRO, EO ve daha bircok kurulus var ki onlarin sol oldugunu söylemek zor, zira degiller ./bu konuda meraklilar Hollanda medya kurumlarinin yapilarini web sayfalarindan cok kolay bulup bilginenebilirler/ sikayetlerden ziyade bazilarinin tutarsiz mizmizlanmalari andiran bu durum biraz da kendilerinden kaynaklaniyor kanimca. Ortada bir RTL 4-5-7, Veronica SBS gibi kuruluslar da var cünki. Onlarda bu konuda biraz zorladilar ama Özel olusumda karar kildilar kendi alanlarinda oldukca da basarili olduklarini söylemek mümkün. Telegraf gazetesi sanki iki kaynaktan bedava nemalanmak istiyor görüntüsü veriyor. Yakinda Hilversum da cok sey degisecek bu kesin. Yabancilari Hollanda kanallarina cekmek icin (artisma diyor ki; bakmiyorlar,izlemiyorlar) sözde cok kültürlü programlariyla aslinda izlenme sansi pek yüksek olmayan saatlere 15-45 yas arasi azinliga hitap etmeye calisiyorlar ki bence hic sanslari yok. Ortada bu isten tek karli cikan programin yapimciligini üstlenen Hollandali bir kac yapim sirketi. Sunucu ve redaktör olarak ise aldiklari bir iki yabanci kökenli genc disinda tamamen Hollandali calisanlarin ürettigi bence hic sansi olmayacagini simdiye kadar yaptigi birkac programda belli olmus bu girisim de bir balon. Bana göre yanlis format üzerine calisiyorlar. Velhasil Hollanda medya pastasi yeniden sekilleniyor. Darisi bizden olacak girisimlerin basina. D.G devam edecek. “Hollanda’da medya üzerine düsün yazilari”.

Yorumlar

Popüler Yayınlar