Hem göçmen hem sanatcı


Hollanda da göçmen sanatcı ve sanat üzerine epey önceleri yazmaya çalıştığım bir deneme geçti elime geçen gün. Dosyalar dolusu yazı, çizi, gazete küpürleri arasından yere düşerken gördüm sararmaya yüz tutmuş haldeydiler. Üzerinde çeşitli düzeltmeler dolu bu yazıdan anlaşılır olan bölümünü çıkarıp yeniden yazayım istedim. Konu güncelliğini korumuş,

işte o yazı;
Hem göçmen hem sanatcı...
´Her sanatçı kendi kişisel yaşantısında edindiği tecrübelerini düşüncelerini ve deneyimlerini yarattığı sanatında ortaya koyar.
Onun içinde bulunduğu sosyal konumu ya da hangi ülkeden gelmiş olduğu onun sanatını değerlendirmede bir ölçü olamaz ya da olmamalıdır. Çünki her çağdaş sanatçı gibi o da eserini değerleniren izleyicisinden bir çeşit ‘open mind’ önyargısız bir bakış bekler.
Ancak batıda, genelde azınlık ya da göçmen kökenli sanatçıdan beklenen yapıtlarında kendisinin o sözde göçmenliğin sonucu sayılan tromatik ezikliğini yansıtması beklenir. Günümüz Hollandasında da bu bakış açısı hakimdir.
Yani ondan beklenen, yapıtlarında mutlaka çok sözü edilen göçmenliğin yazgısı dedikleri ezik, silik sorunlarla dolu zavallı kurban konumunun sergilenmesi.
Bu yanlışı bilerek ya da bilmeden onaylayanlar sanatçının özgür olması gereğinden söz edemeyeceklerdir doğal olarak. Çünki bu durumda sanatcı özgür değildir. Oysa her çağdaş sanatçı gibi o da çağdaş dünyada yerini almak için uğraş vermekte ve özgürlüğünün kısıtlanmasına hiç mi hiç tahammülü yoktur, olmamalıdır.
Sanatçının yaşadığı ülkede bir yabancı konumunda olması ya da nerede yaşadığı onun sanatını değerlendirmede bir ölçü olamaz. Söz konusu sanatçıların yapıtlarını gerçekte bir çeşit yolculuğun metaforu olarak görmek belki daha doğru bir yaklaşımdır. Bir yerden başka bir yere yapılan yolculuğun sonucu (?).
Gerçekte göçmenler fiziki olarak bir dünyadan ötekine yolculuk eden insanlardır ve her gittikleri yere bir şeyler götürdükleri gibi her ayrıldıkları yerde de birşeyler bırakmaktadırlar.
Söz konusu sanatçılar (özelliklede bizimkiler) bir taraftan gelenekselle çağdaşlık arasında kürek çekerken aynı zamanda Batı ile Batı olmayan arasındaki o hiçbir zaman kurtulamayacakları kültür karmaşası içindedirler.
Bu durum ilk bakışta istenmeyen ya da negatif algılanan bir durum gibi gözüksede gerçekte onların sahip oldukları özel gücü oluşturur. Çünki bu durum onlara dünyayı çifte bir perspektif den algılayıp yorumlama olanağını da beraberinde getirmiştir.
Bu durumdaki sanatcı gelenek le çağdaş arasında karışık durumu kolaylıkla yorumlayıp çözümleyebilir. Sanatçının yarattığı yapıtında görülebilen bu durum ne var ki her zaman kolay anlaşılmaz.

Batıdaki ölçü değerleri dışında gibi algılanabilen bu tür yapıtları Hollanda galeri ve müzelerinde görebilme olanağımız da doğal olarak sınırlıdır.
Bu durumdakiler genelde günün değer yargılarına ters düşen aykırı yapıtlardır şayet gerçekten çok kötü değilseler. Populist akımlar herzaman olduğu gibi günümüzde de yerlerini daha kalıcı olan gerçek sanat a bırakmaz zorunda.

Ne var ki bu çok da kolay olmuyor. Oysa gelenekçi olanla çağdaş arasındaki kaos´a usta çözümler getirebilen bir anlayış hiçde öyle küçümsenemeyek bir tutumdur ve er ya da geç onun değeri mutlaka bir gün anlaşılacakdır.
Yeter ki işi gerçekten bilen bir ustanın elinden çıkmış olsun, bakmaya doyum olmaz sanıyorum.
Neyse, bu durum günümüz Hollanda sanat otoritelerinin kendi kabukları dışına çıkıp sanat ve sanatçı konusunda daha dürüst bir bakış açısına kavuştuklarında belk´daha iyi anlaşılacakdır.
Bir başka değişle yabancı sanatçı damgası verilen sanatçıların yapıtları sanat otoriteleri tarafından, Hollanda sanatında bir zenginlik bir yenilik bir kazanım olarak kabul gördüğünde bu sanatcıların yapıtları da gerçekten sahip oldukları değere kavuşabilecekler ve Hollandanın en gözde galeri ve müzelerinde hak ettikleri yeri alacaklardır. Bundan hiç şüphem yok... çünki yabancı sanatçının eksiğinden çok bir fazlası olduğuna inanıyorum.

Kısaca yabancı konumundaki sanatçı her kimse hiç öyle o zavallı göçmen ayağına kanmasın ya da birilerine sevimli görüneblimek uğruna kendini kandırmasın. Gerçekten yeteneği olan sanatçı için başarıya ulaşmanın yolu sadece ve sadece yetenek, kendine güven ve çok çalışmaktan geçiyor, ötesi hikaye. Hadi öyle ise kolay gele.



Ahmet Palaz

Yorumlar

Popüler Yayınlar