DEDİ KODU


A.Palaz



Ne kadar doğrudur bilemem...

Dün  Sayın B. Arınç'ın Kadınların herkesin içinde kahkaha atması'nın âhlaksızlık olduğu sözleri güne damgasını vurdu.  Bu habere tabi hemen tepkiler yağdı.

Başbakan yardımcısı B.Arınç’ın bu sözlerinin, Kadınların yaşamına müdehale olduğu savında, sosyal medyada buna tepki amaçlı çok sayıda Kahkaha atan kadın resimlerini gördük .

Sayın B. Arınç söz konusu bu demecinde  aslında birçok konuya değinmiş ancak, haberde Kahkaha konusu öne çıkarılmıştı. Gazetenin, demecin sadece bu kısmını ele alarak başlık atmış olması ayrı bir tartışma konusu olabilir. Ne var ki  bu durum, sayın Arınç'ın bu sözleri söylemiş olduğu gerçeğini de değiştirmez.  

Ülkemizde hangi yönetim gelirse gelsin konumu gereği  hep toplum mühendisliğine soyunmuştur. Günümüz siyasetinde ve ülkemiz yönetimin de önemli bir pozisyonda olan sayın Arınç’ın bu sözleri de bu anlamda toplum mühendisliği ile ilgilidir. 

Başbakan yardımcısı Arınç’ın muafazakâr konumu gözönüne  alındığında  kendisine hak verebiliriz.
Söylediğini bu açıdan doğru anlamak pek de zor değil.

Ne demiş sayınArınç ?...’
-‘Kadınlar öyle ulu orta, herkesin için de ve yerli yersiz (?) kahkahalar atmamalı’- kanımca bunu demiştir ki, bence de Haklı.

Nereden mi biliyorum?...
Kendisi kadar aşırı olmasa da, genel anlamıyla muafazakâr bir aileden geliyor olduğumdan, bu davranış ve söylem bana hiç de yabancı değil.  Yani çocukluğumda bizim evde’de buna yakın  düşünülür ve davranılırdı. Ancak, şimdi o Ocak çoktan dağılmış, o eve ait kişiler ise artık kendi farklı yargı ve görüşleriyle tavır almaktalar…Ayrı konu. 

Konumuza dönersek; sayın Arınç’ın bu demecindeki sözlerinin arasında, arada kaynayan pek önemli bir pasaj  var.  B.Arınç Türkiye de yaşanan Âhlak çöküşünden bahsediyor.  İşte kanımca gözden kaçan asıl tartışılması gereken konu buydu. Oysa sosyal medyada tartışılan Kahkaha atılsın mı atılmasın mı ? oldu.

Ülkemizde yaşanan ‘âhlak çöküşü’ lafları pek de yeni değil. Kendimi bildim bileli her ortamda konuşulan bir konu.  Ancak son yıllarda yaşananlar nasıl bir âhlak çöküşü içinde olduğumuzun açık ve acı örnekleriyle dolu.

Yaşanan yolsuzluklar, hiyanetler, ihanetler, karşıt görüşlü toplum kesimlerin birbirlerine karşı olan düşünce ve davranışlarında çok net  görülüyor. 

Âhlaka çok bir düşkün bir yapımız var vesselam.  

Ne var ki, her birey en âhlaklı’nın kendisi olduğunu savunuyor ve başkalarına en âhlaksız eylemlerde bulunabiliyor.

Asıl  âhlak çöküşü bu olmalı?
B.Arınç’ın ülkemizde yaşanan ‘âhlak çöküşü’nden yakınıyor olması, genelde çoğunluğun kabul edebileceği acı bir gerçek. Bu açıdan kendileri haklı.

Sorun, bunu söylerken araya sıkışan ‘Kahkaha’ türü sözlerle, kendisi ve partisinin Âhlak anlayışının toplumun tümüne  empoze etme çabasında yatıyor.

Tabi bu da bir algı meselesi.  Ancak günümüzde tek dil, tek millet, tek din, tek bayrak gibi konuların (tekrar tekrar) gündeme gelmesi, ülkemizin ne çetin bir kimlik sorunuyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Kim’lik sorunu ve Âhlak. Diğer sorunlarımız yanında en can alıcı konular. 

Meseleleri çağdaş, demokratik bir düzeyde tartışabilecek ortamın eksikliği bu tartışmaların gereği gibi yapılması önünde büyük engel. Bu durumda tartışmalar çoğu zaman, kin’e,nefret’e, kavgaya dönüşerek, âhlaksızlığın en üst düzeyi yaşanabiliyor.

Tartışmalardaki aktorların performanslarına bakınca, İnsanın kendini bu kadar ciddiye almış olmasına pek bir anlam veremiyorum.  Bana göre kendisine gülmesini beceremeyen kişi hiç de ciddiye alınabilir bir kişi değil…

Sonuçta söylenenleri pek ciddiye alıp, bunları bir emirmiş gibi alan ve her türlü kişisel duygulardan arınmış halde harfiyen uygulamaya şartlandırılmış asık suratlı bir toplum mu ? yoksa özgür bir birey olarak adil düşünebilen, davranan, gülen, gerektiğinde kahkalar atan bir âhlak anlayışı mı toplumun belirgin özelliği olacak. Bütün tantana bunun için.

Sayın Arınç şayet, ‘-aşırı derece niteleyebileceğimiz türden gereksiz kahkaların, şu acı Gazze dramını yaşadığımız günlerde atılmaması  doğrubir  yaklaşım olur-’ türünden laflar etseydi, sanırım epey puan toplardı. Ancak partisinin PR danışmanları herzaman da yaratıcı olamıyor yazık ki…

Yaşanan tartışmalarda dikkat çeken, Arınç ve partisi mensublarının belli aralıklarla toplumun cinsellik konusundaki hassas noktalarını kaşıyor olmasıdır.  Bu durumun yarattığı hoşnutsuzluk toplumun tepkilerinde görülüyor. Kimileri Hükümet artık uçkurumuza bile karışıyor diye şikayet ediyor.

Örnek olarak Ak Parti mensublarının son 10 yılda Kadın ve genel olarak cinsellikle ilgili demeçlerine bir göz atın derim. 

Ülkemiz halleri, memleketimizin modernite ile yağlı güreşini andırıyor.

Ataspor’u muz diye çok iftahâr ettiğimiz, bir güç gösterisi sembolü olan bu erkek güreşinde, bazen çok komik durumların hasıl olduğu mâlumunuzdur sanıyorum.

Kısaca, tüm iyi niyetlere rağmen, meselelerimizi tartışma düzeyimiz ve üzerinde tartışmaya çalıştığımız konularımıza bakınca, - yahu bu duruma gülünmez Kahkaha atılır- dememek için zor tutuyoruz kendimizi. Bir çeşit Güleriz ağlanacak halimize durumu hâsıl oluyor sanki.

Aslında Kahkaha deyip pek de hafife almayın.  Kahkaha yaşamımızda nadir olanlardan.  Ama önce gülümseme ile başlayın güne. Daha sonra da etrafınıza. Kahkaya gelmeden önce Altaki linkte Gülme Pratikleri konusunda bir yazı var onu okumanızı öneriyorum.

Yazı Hollandaca. Google dan çevirirseniz belki başka dillerde de okuyabilirsiniz sanıyorum.
Sorun olursa yazarsınız size çeviririm. Belki …

Bol Kahkahalı günler.


Yorumlar

Popüler Yayınlar