...ve Hindi Kabardı (2)
vervolg van ...ve Hindi Kabardı (devamı).
over pvda kamerleden Tunahan
Kuzu en Selçuk Öztürk
A.Palaz
![]() |
Selçuk Öztürk / Tunahan Kuzu |
D.Samson (PvdA) in RTL 4 programma tegen Umberto Tan.
-'Wij hadden eerder ook al wat aanvaring met deze twee heren
over onze integratiebeleid.
We verschillen van
mening. Ze zijn voor ons te conservatief. Wij zijn een seculaire partij....
-Wist PvdA dat niet toen
deze twee binnen haalde?..
-Mogelijk wel. Iedereen wordt grondig gescreend.
-Maar ze brachten in slechte tijden vele stemmen voor de partij...
-Nee God heeft hier niets mee te maken!....of toch wel?...
Hoe dan ook ze
waren en zijn blijven voor ons de conservatievelingen en die hebben geen
plaats bij onze partij. - En nu? hoe gaan die verder? ze blijven in de kamer.
Gaan ze door als een nieuwe moslim partij? zitten we daarop te wachten?
Samson- Nee, natuurlijk niet. God heeft hier niets mee te
maken....of toch nog wel ?...
![]() |
Diederik Samson |
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
en dan nu in
het Turks.
Dün partilerinden ihrac edilen Türk kökenli milletvekilleri
Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ile ilgili Parti yönetiminin önemli isimlerinden
D.Samson RTL 4 programında Umberto Tan'ın sorularını yanıtladı.
Samson; - Aslında bu arkadaşlarla uyum politiklalarımız
konusunda daha öncede sorunlarımız vardı. Kendilerine ne kadar söylediysek de
sonuç alamadık. Temsil ettikleri tabandan baskılar durumu bu hale getirdi
üzgünüm. Ancak bu vekiller bize göre zaten fazla muhafazakâr. Biz seküler, sosyal
demokrat bir partiyiz. Parti içinde farklı görüşler olacakdır elbet ama bunların
davranışları parti tüzüğümüze de karşı bir duruştur. Vekiller seçmenlerini
memnun edebilmek için Partimiz görüşlerine, ideoljimize aykırı tavır
takındılar. Tüm uyarılarımızı dikkate almadan inatlaştılar ve parti üst
yöneticileri ile son görüşmemizde bir arkadaşımıza ' Allah belanı versin'
dediler....bu parti görüşümüze ters bir davranış. Ne alâkası var Allahın bu işle....yoksa var mı?...
![]() |
Lodewıjk Asscher |
sonuçta PvdA ya göre bu çok bi muhazafakâr iki vekilimizin
şimdi mecliste kalacakları belki de yeni bir parti kuracakları söylentisi
dönüyor. Bazıları bunun adının Türk ya da müslümanlar partisi olacağını
söylüyor. Allah Allah, ne alakası var?
yoksa var mı?...
Uyum politikaları ya da uyutmaca politikaları tartışmaları
gündemi daha bir süre meşgul edecek görünüyor.
Aslında sorunun temelinde yatan,
bu vekillerin Türkiye nin (Devletin) ve Hollanda’daki Türkiye bağlantılı
çeşitli kurum ve kuruluşların yönlendiriyor olması iddasıdır. Türkiye'nin uzun kolu diye
tabir edilen bu durum Hollanda hükümetini epeydir rahatsız etmektedir. Konuyla
ilgili Diyanet Vakfı, F.Gülen (Hizmet) hareketi, Milli Görüş vd. bazı
kuruluşların Hollandalı Türk toplumu üzerinde büyük etkisinden uzun süredir
sözedilmekte. Bunların Hollandalı Türklerin uyumunu zorlaştırdığı söyleniyor. Bundandır
ki Sosyal ve çalışma bakanı Asscher'in bu kuruluşların önümüzdeki 5 yıl takibe
alınacağı demeci sonrası olaylar bu boyuta kadar uzadı.
Vekiller de bu durumu biliyorlar ancak onlarında hareket
alanı da kısıtlanmış durumdadır. Zira onlar gayet
iyi biliyorlar ki, onları meclise taşıyan genelde bu sözkonusu kuruluşlardır.
Bilinen
birbaşka konu da Hollanda daki Türk
toplumunun büyük çoğunluğunun muhafazakar bir yapıya sahip olduğudur. Bu konumdaki
inançlı kesimin nasıl olupta bugüne kadar seküler bir parti olan İşci Partisine
sadık kalmış olması araştırmacılar için güzel bir konu olmalı. Tabi ki
çıkarlardır onları bu konumda tutan ancak bu birbirine temelde ters
ideolojilerdeki grup ya da bireylerin birbirlerinden kopması kaçınılmazdı.
Yine
de asıl sorun, kollektif bir kültür uzantısının, bireyselliğin doruğunda
yaşayan Hollanda ile çatışmasıdır yaşananlar.
Yahu Allahı bu işe ne karıştırısınız ki? ne alaka? yoksa var mı?....
Yorumlar
Yorum Gönder
REACTIES