...ve Hindi kabardı !



Ahmet Palaz

Bir süre önce Hollanda başbakan yardımcısı ve sosyal çalışma bakanın Ascher 'ın Hollanda'daki Türk kuruluşlarının (Diyanet, Milli Görüş, Gülen Teşkilatı, Türk islam Derneklerı Federasyonu vd.) Türklerin uyumunu zorlaştırdığı gerekcesi ile araştırılması gerektiğine ilişkin demeci, ardından Hollanda daki Türk gençliği ile yapılan anket sonucu diye ortaya atılan uyduruk bir rapor gündemimize düştü.

Anket'e göre sözde Türk gençliği'nin %80'i IS'i savunuyor muş. muş muş da muş...(biz de yedik).

Tüm bunlar yetmezmiş gibi dün medya da ana haberlere yansıyan PvdA yani İşci Partisinden Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk 'ün partiden ihracı tüm medya da geniş yankı buldu. İşci Partisi (PvdA)'nin son dönemlerde çok kan kaybettiği, hükümet'te kalabilmek, hatta varlığını sürdürebilmek için zor anlar yaşadığı biliniyor. PvdA bu çıkışlarıyla sözde sağcı PVV vd. partilere kaçırdığı oyları geri toplama, böylece varlığını sağlamlaştırmak için atağa geçmiş görünüyor. Ancak, partinin bu seferki çıkışları Parti seçmeni Hollandalı ları bile hayrete düşürdü.

Parti yönetiminin aldığı son kararlardan biri de, parti ileri gelenlerinin koltukları bırakıp sokağa çıkmaları mecburiyeti. PvdA nın kendisini toparlaması için yaptığı çıkışlar sadece parti içinde değil her kesimde hayertle izleniyor. Yine de PvdA köklü bir partidir, herhalde bir bildiği vardır, bekleyelim görelim bakalım hali toplumda yaygın.

Partiden ihraç edilen iki Türk kökenli milletvekillerine dönersek, ihraç nedeni Hükümetin ve Parti nin yabancıların uyumu yani entgrasyon politikalarına tepkileri ile ilgili.

Hollanda da uyum politikaları uzun yıllardır tartışılan ve bir türlü ortak kararda birleşilemeyen bir konu. 

Konu aynı zaman da partiler için de iyi bir malzeme. Partiden ihraç edilen iki milletvekili de hükümetin ve Partilerinin dayattığı uyum politikasına onay vermemeleri olarak sunuluyorsa da işin arka planında Hükümetin ve İşci Partisinin Hollada daki Türk kuruluşlarının araştırılmaya tabi tutulmak istenmesidir. Tüm yaygara bundan kopmakta. Daha önceki demeçler ve gündeme getirilen uyduruk Anket felan da bu işin ön hazırlığı. 
İki milletvekilimize gelince, onlar hakkında da çeşitli iddalar var. Bir iddaya göre bu iki genc milletvekili AKP ve Gülenci. Meclise seçilirken 40 bin'e yakın tercih oyu alan bu vekiller bu oyları kimlerden aldı sorusu geliyor akla. Şayet bu iddaları çürütemezlerse tarafsızlıklarına gölge düşecekdir.

Unutmadan ekleyelim, geçtiğimiz seçimlerde Hollandalı Türklerin seçimlere katılım oranı oldukça düşükdü. Eskiden beri gelenek halinde PvdA ya oy veren bu kesim epeydir uygulanan olumsuz politikalar ve İşci partisinin tutumundan şikayetciydi ve seçimlere çok azı katıldı. Katılan kesim de cami dernekleri ve bazı Türkiye bağlantılı kuruluşların örgütlemesi ile katıldı. Şimdi sayıları 450 bin olduğu söylenen bu Türk kökenli topluluğu mecliste sadece birkaç Türk kökenli vekil temsil ediyordu o da şimdi iyice çıkmaza düşmüş görünüyor.

Peki seçimlere katılmayan asıl çoğunluk?....
Onlar olayı genelde sosyal medya dan izliyor ve görüşlerini yazıyor.

Dikkat çeken bir başka konu da Hollanda daki (yandaş) medya olarak bilinen bazı internet dergi ve gazetelerinde sürülen başlıklar. 'Kahraman vekillerimiz Türk toplumu için partilerinden ihraç edilmeyi bile göze aldılar'...ya da ' Hollanda'da Demokrasi dibe vurdu' türünden içeriği ve yazılanların basitliği, duygu sömürüsü, yanlış bilgilendirme ve yönlendirme ile gazetecilik mesleği mucizeleri gerçekleştiriyorlar.

'Avrupa zaten bizi hiç istemiyor ki, Bunlar bizi hiç sevmiyor ya, aslında ırkcı bunlar, en böyük TR, Türk'ün Türk den başka dostu yok' gibi safsatalarla Hindi misali kabarıyorlar. Oysa henüz bu vekiller geniş bir açıklamada dahi bulunmadılar. yarın geniş açıklama yapacaklar. 


Bizim sözde medya nın Unuttuğu birşey var sanırım. Şu noel ve Yılbaşının yaklaştığı günlere az kaldı.Sakin olmak gerek. Yoksa Kabaran Hindi'yi erkenden kesip sofraya koyuverirler maazallah...

Yorumlar

Popüler Yayınlar