TÜRKİYE'NİN HALLERİ VE HOLLANDALI TÜRKLER
Hilversum 07/02/16
Ahmet Palaz
Seküler kesim
şaşkın.
Kendini köşeye
sıkışmış ve çaresiz hissediyor.
Bazıları panik halinde, düşmüş oldukları ‘marjinal’ konumun
nedenlerini arıyor.
‘-Nasıl oldu da tek
bir adam Cumhuriyeti yerle bir etti? ‘.
Yaşananlar
karşısında hayretler içinde olan biteni
izlerken yüksek sesle düşünüyorlar;
‘ –
O kadar inanılmaz ki!.. mahsus mu yapıyorlar tüm bunları acaba?’....
Bir taraftan C.B
Erdoğan’ın, AKP nin izlediği politakalara karşı muhalefetin alternatif
oluşturacak bir blok olmayı becerememesi karşısında yoğun bir şaşkınlık ve
hüsran yaşarken, diğer taraftan, değerlerine sıkıca bağlı oldukları
Cumhuriyet’in ‘Yeni
Türkiye’ye’ dönüşümünü çaresiz izliyor, hükümet’ ve onun yandaşlarını vatan’ın düşmanları olarak
görüyorlar.
AKP nin son ‘Masterplan’ı
da onları çok korkutmuş. Konuları
tartışmaktan çok bir panik havasındalar.
Özellikle de AKP
nin Masterplanında sözü edilen‘Kapsamlı
demokratik reform süreci’nin Yeni Anayasa ile birlikte ‘yeni dönemin’ Mezhepci
faşizmine yasal çerçeve hazırlanacağına inanıyorlar.
‘Kamu düzeninin
yeniden inşası’ hakkında ise; ‘güvenlik adı altında devletin derinleşeceği, ordu,
polis, gizli servis ve ispiyonculuğun güçleneceği’ gibi endişeler yaşıyorlar.
Master plan’ın en
korkutan maddesi ise, ‘Psikolojik unsur’. Millet
ile devlet arasındaki farkın kalkacak olması, Sunni islam’da organize olmuş bir
devletin hakimiyeti sonucu Cumhuriyetin tarihe karışma tehlikesi.
İşin garip tarafı Hükümet’i ve yandaşlarını ‘vatan’ın düşmanı olarak görüp, dişbileyen seküler kesime karşı AKP ve yandaşları da, onlar hakkında genelde benzer iddalarda bulunuyorlar;
Yani asıl vatan düşmanı olanlar, eski Türkiye’nin seküler sahipleri, onların uzantıları
ve dış güçler.
Ülkedeki bütün kesimler, Türkiye’yi en çok
kendilerinin sevdiği iddasında.
Ne var ki, Hükümet (devletin önemli organlarını ele geçirmiş) olmanın verdiği rahatlıkla AKP daha kolay politik manevralar yapabiliyor, yandaş atamalar, torba yasalarla konumunu daha da perçinleştiriyor.
Ne var ki, Hükümet (devletin önemli organlarını ele geçirmiş) olmanın verdiği rahatlıkla AKP daha kolay politik manevralar yapabiliyor, yandaş atamalar, torba yasalarla konumunu daha da perçinleştiriyor.
Buna rağmen, AKP
kampında'da giderek yükselen muhalif görüşler, AKP nin kemikleşmiş denilen yapısındaki çatlak sesleri ortaya çıkarıyor.
Görülen o ki AKP
geçtiğimiz haziran seçimlerinden sonra,
iç sorunlarla boğuşuyor, partiden kopmalar yaşanıyor.
Son günlerin çok
tartışılan konusu 'Başkanlık sistemi' tartışmalarında AKP içindeki farklı
düşünceler giderek iyice açığa çıkarıyor .
Dahası AKP den kopan eski bakanların yine
eski CB Abdullah Gül, Ali Babacan ve
Bülent Arınç gibi eski AKP kurucularının önderliğinde yeni bir parti
kurma girişiminden söz ediliyor.
Bazı çevrelerde ise;
-‘Bu gidişle AKP yi bitirecek bir muhalefete gerek kalmayacak’deniliyor.
Yine de hemen karar
vermeyelim.
Çıkar hesapları
ibreyi bir anda hiç beklenmeyen yöne çevirebilir.
Orası Türkiye.
Peki burada Hollanda’da
durum nasıl?...
Türkiye’de yaşanan
sert politik tartışmaların Hollanda’da yaşayan Türkiye halkları üzerinde derin
etkisi var.
Bilindiği gibi
Hollandalı Türkler, Hollanda politikasından çok Türkiye’deki gelişmelerle ilgileniyorlar. Türkiye’de halkın
giderek birbirinden ayrışımı, politik kavgalar, Hollandalı Türk toplumu
arasında da derin ayrılıklara neden oluyor.
AKP (CB Erdoğan’ın)
nin eski dost F.Gülen cemaati arasındaki kıyasıya süren kavgalar burada da en sert biçimde yaşanmakta. Buna
bir de seküler kesim ve diğer gruplarla olan kavgalar eklenince durum ‘kardeş
kavgası’nı andıran vahim bir hal almakta.
AKP’nin avrupa’da
(Hollanda) devlet desteği ile giderek daha iyi örgütlenmesi, karşılıklı sert
propagandaları sonucu eskiden gurbette Türkiyeli olmanın getirdiği ortak kader
birliğini iyice silip süpürmekte.
Taraflar artık birbirlerine düşman gözüyle
bakmakta. Bazıları daha da ileri giderek, sözde vatan, millet savunuculuğuna
girmiş eskiden dost oldukları kesimleri vatan haini, düşman ilan ederek,
birbirleri ile ilişkilerin tamamen kesilmesi yönünde açıklamalarda bulunabiliyorlar.
Ortalıkta ‘- Örf ve adetlerimizi
tanımayanlarla ilişkilerinizi kesin’- türünden laflar dolaşıyor.
Tüm yaşanan
olumsuzluklar üzerine bir de Türkiye’nin Suriye politikası, ayrışmanın geldiği
doruk noktası.
Hollanda gündemini
de meşgul eden bu kavgaların son aşaması, Hollanda medyasında uzun süredir
tartışma konusu olan Rotterdam İslam Üniversitesi rektörü Ahmet Akgündüz ün
Said Nursi ile ilgili yayınlamakta olduğu
kitaplar.
Daha önce de Gezi olayları sırasında yaptığı ayrılıkcı ve
nefret içeren sözleriyle gündeme gelen Rektör, bu defa da kitabında
yazdıklarının çalıntı olduğu suçlamasına
hedef olmakta.
Bu arada Hollanda
medyasında dikkat çeken bir durum da, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılarla
ilgili tutumuna genelde sessiz kalmasıdır.
Büyük bir göç
dalgasından çok korkan avrupa, bu göç’ün durdurulması için Türkiye ile bazı
anlaşmalara giriyor. Genelde uygulanan yöntem,’- aman şu göçü durdurun da ne
yaparsanız yapın’ alın size paraysa para (3 milyar) diyerek ahlâki çöküşünün su
yüzüne çıkmasından pek de rahatsız değil gibi gözüküyor.
Avrupa bir süredir
yaşanan ekonomik sıkıntılar ardından, kendi halkının bir kısmının tepkisine rağmen,
göç sorununu Türkiye üzerinden çözmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile avrupa komisyonu arasında yapılan gizli görüşmenin tutanakları
sosyal medyaya da düştü.
Tutanaklarda Avrupa’nın
ne kadar zorda olduğunu ve C.B Erdoğan’ın da bu konumu kullanan sözleri
(gerekirse sığınmacıları ötobüslere doldurur avrupaya doğru yola çıkarırız)
gibi Suriyeli vd. sığınmacılarla ilgili, tüm insani değerlerin yerle bir olduğu
sözler gündeme geldi.
Son gelişmelerle
birlikte, Suriye ordusunun Rus destekli ilerlemesi sonucu yüzbinlerce insanın
Türkiye sınırına kaçması, işin boyutunu daha büyütürken son dönemin en büyük insanlık
trajedisine şahit olmaktayız.
Panik durumu artık
sadece Türkiye’de rejim değişikliğinden korkan seküler kısmı değil tüm Dünya’yı
saran bir kabus haline dönüştü.
Ani bir değişim
yaşanmazsa artık 3.cü dünya savaşına hazır olun’ diyenlerin sayısı çoğalmakta.
Umarız haksız
çıkarlar.
Yorumlar
Yorum Gönder
REACTIES