Davos'ta 'One Minute' ve olayın perde arkası.
DİKEN’den Levent
Gültekin yazmış dün ‘Ucuz kabadayılığın ağır faturası’ diye.
Her şey Davos’ta
çekilen ‘One minute’ ile başladı diyor ve AKP hükümetinin dış politikasındaki
yanlışları ele alıyor.
Genel hatlarıyla
doğru tesbitler yapmış Levent Gültekin ancak bilinenler dışında pek de yeni
birşey söylemiyor.
AK Parti medyasının dışında muhalif yazarların genelde
yaptığıda da bu aslında. Aynı bilinenleri tekrarlamak.
Okuyucu kitle ise zaten
konuların farkında olan muhalifler. Kendin pişir kendin ye hesabı gibi.
Yine de muhalefet
adına sınırlı imkanlarla da olsa bir şeylerin yapılıyor, yazılıp çiziliyor
olması henüz herşeyin AK Parti kontrolünde olmadığına kanıt.
Yazı da adı geçen
‘One minut’ olayı ile ilgili daha önce bir yerlerde yazmıştım. ‘One minute’ün
öncesi de var.
Yani olay daha önce hazırlanmış bir tiyatro. ABD nin ve Israil’in
işgalci sağ kesiminin lideri Netanyahu kampının kurguladığı, içinde baş aktör C.B.
Erdoğan’ın olduğu bir senaryo ‘one minute’.
Davos’ta C.B. Erdoğanın
‘one minute’ çekmesinin etkisi çok büyük oldu ve bu işin arka planını gözlerden
kaçırdı.
İsrail’in işgalci, yayılmacı politikalarından rahatsız olan bazı Batı
ülkeleri ve Orta-Doğu müslümanları hiçbir zaman bu tür bir çıkış cesaretini gösterememişlerdir.
Bunu yapabilecek
gözü pek bir lider gerekliydi. O dönemde yıldızı iyice parlatılan C.B. Erdoğan
bu iş için biçilmiş kaftandı.
‘Davos’ta ‘one
minute’ inanılmaz etkili olunca tüm müslüman dünyasında – hah’ işte nihayet
müslümanlara arka çıkabilen, cesaretli büyük bir lider ayağa kalktı, yaşasın Erdoğan
sloganları ve Türk bayrakları, Filistin olmak üzere bir çok müslüman ülkede günlerce
medya’da boy boy sergilendi.
Orta-doğu ve
Dünya müslümanlarının çoğu islam dünyasını yeniden şahlandıracak bu ‘Yeni
Osmanlı’ Sultanına büyük övgüler düzdü.
Bir tek Arap milliyetcileri ve Batı’nın
bazı ülkeleri olayı kuşku ile izliyordu. İsrail politikalarının orta-doğuda,
Filistin de yaptıklarını beğenmeyen Batı ülkeleri pek seslerini çıkaramıyorlardı.
Tabi ki bunda batı’daki siyonist, İsrail lobisinin etkisi büyüktü.
Ancak Davos’ta uluslararası arenada
C.B.Erdoğan’ın dünyaya rezil ettiği, dolayısı ile puan topladığı olayda,
karşısında ‘Büyük’ İsrail yoktu.
Karşısındaki yıllardır Filistin konusuna adil
çözümler için, barış için uğraş veren, Yasser Arafat ile Filistin’de barışı
arayan Shimon Peres vardı.
S.Peres bilindiği
gibi işgalci ‘Büyük İsrail’ tarafından olan Likud ve diğer fanatik
siyonistlerin aksine, gerçekten barış arayan İsrailin sol’unu temsil ediyordu.
Yani C.B.
Erdoğan’ın Davos çıkışı aslında İsril’e karşı değil, İsrailin yarısını temsil
eden S.Peres’e yönelikti. Batı medyalarında küçük de olsa sözü edildi.
Ancak ABD
nin ve İngiltere’nin çıkarları doğrultusunda orta doğu’nun yeniden
şekilleneceği, plana uygun bir proje için seçilmiş AK Parti ve onun başkanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sıkça ifade ettiği gibi, BOB eş başkanı ile yeniden
çizilecek bir orta- doğu haritası onların hedeflerine uyuyordu.
Davos ve ‘one
minute’ işte bunun için planlanmıştı.
Sonuç olarak o
günlerde İsrail’deki anketlerde yükselmekte olan S.Peres ve partisine bir darbe
vurarak onu alaşağı ettiler, yerine işgalcı politikalara devam edebilecek
Netanyahu’nun Likud’u ve ortakları aşırı dinci grupların hakimiyeti geçti ve
Davos’ta Yeni Türkiye’nin ayak sesleri yükseldi.
Ne varki o günden
bu güne, gelinen son noktada dış politikada çok sular aktı ve Orta-doğuda yeni
gelişmelerle BOB şimdilik buzdolabına alındı.
Suriye’deki gelişmeler de
gösteriyor ki ABD nin Orta doğu planında yeniden düzenleme yapılmakta, Esad ile
barışma planları gündemde.
Bunun Türkiye’ye
yansımalarını pek yakında izleyeceğiz. Değişimin İlk belirtileri ise ABD nin
yeni tavrı ile Türkiye’nin Fırat kalkanı macerasının sonuna gelinmiş olduğudur.
Yeni Davos’lar
bizi bekliyor. Bu sefer ‘one minute’ü kimler çekecek hepbirlikte göreceğiz.
Hayırlı günlere,
Levent Gültekin Diken'de
http://www.diken.com.tr/ucuz-kabadayiligin-agir-faturasi/
Yorumlar
Yorum Gönder
REACTIES