CANAN KAFTANCIOĞLU HAKKINDA




CANAN KAFTANCIOĞLU HAKKINDA

CHP ISTANBUL İL BAŞKANLIĞI SEÇİMİ ARDINDAN


Hemen hemen her konuda kendisine danıştığım, fikirlerine güvendiğim kişiliğine saygı ve sevgi duyduğum bilgi küpü bir dostumdur Deniz Gökova. 

Tanışıklığımız çok eskiye dayanır. Çocukluk arkadaşım, benden yaşça büyük, koca yüreği insan ve doğa sevgisiyle dolu biri.

Bazı şeyler uzaktan daha net gözüküyor olsa da, uzun yıllardır yurtdışında yaşıyor olmam, hem de düşüncelerimi tahlil edebilmek için, özellikle de memleket meseleleri hakkında kendisiyle sıkça sohbet ederiz.

Geçen günkü sohbetimiz CHP İstanbul İl Başkanlığına seçilen 
Canan Kaftancıoğlu hakkında idi.              

Hiç tereddütsüz görüşlerini sıraladı;

-Kendisini pek iyi tanımam ama hakkında bu kadar yaygara koparılmasına bakılırsa hem Hükümet çevrelerince hem de kendi  partisi içindeki bazı kişileri oldukça korkutmuş olmalı. 

Seçilmesinin hemen ardından daha göreve bile başlamadan hakkında suç duyurusunda bulunulması da buna işaret. Hakkında yapılan suçlamalara baktığımda bir sürü kasıtlı yalan haberler göze çarpıyor. 

Geçmişte söyledikleri çarptırılıyor. Hele ki şu HDP ve Atatürk hakkındaki sözleri üzerine sosyal medyada yalan yanlış paylaşımlarla tam bir linç kampanyası sürüyor. 
Kadın ‘vurun kahpeye’ türünden acımasız bir saldırı altında. Yandaş medya tabi ki boş durmuyor. 
Yalan haber ve fotoğraflarla tüm etik kuralları hiçe sayarak yükleniyor da yükleniyor. 

Birçoğu sosyal medya paylaşımlarının uyduruk olduğu, yazı ve fotoğrafları deşifre edildiği halde, durmadan tekrar tekrar pişirilip yandaşlara hazır lokma olarak sunuluyor. 

Sorgulama yapmayan biat etmiş bu kesim farklı medyayı pek izlemez, ne verilirse onu almaya hazırdır. Gerçi bu bütün farklı kesimler için de böyledir biraz. 
Böylece herkes kendi kaynağından beslenir, araştırmadan tarafların propagandalarına yem olur. 

Okumak, araştırmak, farklı görüşleri incelemek zahmetli iştir ve artık ülkemizde halk hazırcılığa iyice alıştırılmıştır. Bu yüzden de farklılıklardan neredeyse nefret eder hale gelmiştir....

Araya girip sözünü kesiyorum. 
– Şu CHP İl Başkanlığı seçimine dönelim. CHP de yeni seçilen başkana tepkilere. Atatürk’ün askerleriyiz sözünden rahatsız olduğu dile getiriliyor ve kendisinin HDP ye yakın durduğu iddiaları falan...? diyorum.

-Kadın’ın sözleri bence kasıtlı olarak yanlış yorumlanıyor- diye başlıyor.

Bir defa Atatürk’e karşı falan değil. Tam tersine ve bunu defalarca açıkladı. 
Sözlerini iyi dinlersek ‘Atatürk’ün Askerleriyiz’ sözü yerine  ‘Yoldaşıyız demek daha doğru demiş. Bence de doğru demiş. Askeriyiz biraz militarist kaçıyor, diyor ve bence bunu demesinde bir sakınca yok. Bu biraz da CHP içindeki bazı çevrelere gönderme niteliğinde. 

Tabi siyaset açısından da zekice seçilmiş. Sözleri bu anlamda tüm Sol’a ve Türkiye Kürtlerine de yönelik bir çeşit el uzatma ve çok gerçekçi bir yaklaşım. 

Şunu unutmamak gerekir ki Türk halkının büyük bir kesiminin Kürtlerle ilişkisi oldukça sorunlu.            Bazı aklı evvellerin ırkçılığa varan söylemleri, bu topraklarda yüzyıllardır birlikte yaşadığımız önemli bir kitleye karşı da  büyük bir haksızlık. Kaldı ki her iki toplum zaten çoktan birbirine karışmış vaziyette. 

Yine bazılarının kafatasçılığa varan aşırı tutumları bu aynı kaderi paylaşan halk arasında uçurumlara neden olmakta onları iyice ayrıştırmakta. Bu kimin işine yarar sence?... 

Kısaca dostum, siyasiler ortalığı bu derece karıştırmasalar halklar arasında pek bir sorun olmayacak.  

Diğer taraftan kendini milliyetçi gören Türklerin Kürtler hakkındaki bazı önyargıları da durup dururken ortaya çıkmış bir durum değil. Ortada henüz çözüme kavuşturulmamış bir PKK ve onun ülkeyi tehdit eder tutumu söz konusu. Binlerce şehit verilmiş bu durumu da anlamak, halkların birlikteliğine, adil, ortak bir yaşamı kurmalarına olanak sağlayacak söylemlere ülkenin çok ihtiyacı var. 

Biz ülke olarak bunu içeride beceremediğimiz sürece iç ve dış düşmanların eline önemli fırsat vermiş oluruz ki maalesef bu günkü durum bu.

Bence Canan Kaftancıoğlu’nun sözleri Türkiye’nin epeydir özlediği, gerçekler üzerine inşa edilmiş barışçıl bir tutum. Canan Kaftancıoğlu’na yapılan bu kadar çirkin suçlamaların bir anlamı olmalı. 
Bu kadın sonuçta Türkiye’ye ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı seçildi sadece İstanbul İl Başkanı seçildi. Bu durum ilk önce CHP'yi ilgilendiren bir durum olmasına rağmen en büyük yaygara Hükümet çevrelerince koparılmakta. 

Neden dersin?..

Neden?...

Çünkü İstanbul çok önemli bir merkez. Hükümet İstanbul’u kaybetmekten korkmaktadır. 
Bir başka önemli konu da İstanbul’un bir kadına teslim edilmesi. Bu da bazı çevreleri fena halde rahatsız etmekte. 

Biliyoruz ki CHP içinde de tutucu, değişime kapalı, dahası faşizan yapıdaki kişilere yönelik de bir çıkış bu kadının sözleri. Bence bunu vurgulaması da iyi olmuş. 

HDP ile ilgili sözlerine gelince; CHP içinde kendisine karşı kesimlerin o’nun Kürtlerle ilgi sözleri dolayısı ile HDP ye daha iyi yakışacağını söyleyenler parti içinde farklılığa tahammül edemeyen, koltuk kaybetme korkusunda olanlar ve aşırı milliyetçi kesimlerdir. 

Canan Kaftancıoğlu kimdir ve ne yapmak istemektedir, bunu belki henüz pek iyi bilmiyoruz. 
Toplum kendisini henüz yeterince tanımıyor ancak Canan Kaftancıoğlu dün verdiği basın toplantısında hem Hükümet hem de CHP içindeki karşıtların tüm suçlamalarına tutarlı, güven veren açıklamalarıyla gereken cevabı vermiştir. 

Kendisinin gerçekte kim ya da ne olup olmadığını bizlere zaman gösterecek. Kaldı ki uyduruk suçlamalar, karalamalarla önyargılı davranmak yerine, kendisini yakından izlemek ve o’nu yapacaklarıyla değerlendirmek daha doğru bir yaklaşım olur. 

Kendisiyle hem fikir olup olmamak ayrı bir mesele ancak ülkenin geldiği bu günkü çıkmazdan sağlıklı çıkabilmesi için Meral Akşener, Canan Kaftancıoğlu gibi hem Kadın hem de cesur daha bir çok siyasilere ihtiyacımız var. Bana göre CHP bu seçimle parti içi demokrasi örneği göstermiştir. 

Son bir şey daha söyleyeyim; 
Kendi içindeki farklılıklara ve değişime açık olmayan bir parti nasıl olur da içinde çeşitli unsurları, farklılıkları barındıran koskoca bir toplumu yönetebilir?...

Farklılıklara tahammülsüzlük, yeniliklere pek de açık olmamak bizim en büyük eksikliklerimizden. Unutulmamalı ki kendini yenileyemeyen Devletler, Hükümetler hep yok olmuşlardır. 
Aynı Kültür de olduğu gibi. Kısaca ‘Kendini yenileyemeyen kültürler de tarih sayfasından silinmeye, yok olmaya mahkumdurlar’.

Şarjım bitiyor...
şimdilik bu kadarla idare et. Gelişmeleri daha sonra aktarırım. 
Kimmiş bu Kadın bekleyelim hep beraber görelim.  

Gözlerinden öperim, hadi kal sağlıcakla ...




Canan Kaftancıoğlu meraklıları linkler,
https://www.facebook.com/canankaftanciogluCHP/
https://www.aksam.com.tr/guncel/canan-kaftancioglu-kimdir-chp-istanbul-il-baskan-adayi-kaftancioglu-nereli/haber-698202






Yorumlar

Popüler Yayınlar